
Değerli Kardeşlerim,
Mısır esaretinden özgürlüğe doğru yol almış olan halkın tamamının tek yürek, tek beden olarak Sinay Dağı'nın eteklerinde durup Yüce Tanrı’dan Tora'yı aldığı an olan Şavuot Bayramı’na yaklaştığımız bu günlerde sizlere hitap etmenin onurunu yaşıyorum.
Söz konusu bu süreç sadece tarihî bir olay değil, binlerce yıldır yeniden yaşanan bir deneyimdir. Bu bakımdan Şavuot, her nesilde Sinay Dağı’nın eteklerinde durmak suretiyle Tora’ya ve onun sunduğu değerlere bağlanma fırsatının yenilendiği bayramdır.
"BAHODEŞ AŞELİŞİ LETSET BENE YİSRAEL MEERETS MİTSRAYİM BAYOM AZE BAU MİDBAR SİNAY."
Hahamlarımız, Tora’nın özellikle ıssız ve sahipsiz bir yer olan çölde verilmiş olmasının nedeninin, Tora’ya herkesin her zaman ve her yerde sahip olunabileceğini simgelemekte olduğunu belirtmektedir. Bu nedenle de herhangi bir sıfat ya da statü gerekmez. Sadece samimiyet, bağlanma, öğrenme ve uygulama arzusunun yanı sıra belki de en önemlisi tevazu sahibi olunması arzu edilir.
Şavuot duaları arasında Ladino lisanında okunan “La Ketuba” bölümünde belirtildiği gibi:
"NO KİJO ABAŞAR SOVRE NİNGUN MONTE ALTO, SALVO EN MONTE DE SİNAY KE SE AREBAŞO TANTO. PORKE DENPRENDA EL OMBRE İ TOME LA ANAVA POR MANTO."
Tanrı, Tora’yı yüksek dağlara değil, tevazu konusunda ilham olması ve kişinin alçak gönüllülüğe bürünmesi bakımından kendini oldukça alçaltmış olan Sinay Dağı’na indirdi.
Değerli dindaşlarım,
Dilerim ki Tora’yı belirtmiş olduğum unsurların ışığında kabul edip gelenek ve kutsal değerlere olan bağımızı her an daha çok pekiştirelim.
Buna olan inancım ve en samimi duygularımla mutlu bir bayram, başarılı bir yaşam ve gönülleri aydınlatan bir yaz mevsimi dilerim.
HAG ŞAVUOT SAMEAH