Türk Musevi Cemaati Başkan Vekili Moris Levi'nin 8 Ağustos 2013 tarihinde  Aşkenaz mezarlığında 1986 yılında Neve Şalom Sinagogu'na yapılan saldırıda vefat edenleri anma töreninde yaptığı konuşma:

Sayın Hahambaşım,

Değerli Ravlar...

Bundan 30 yıl kadar sonra bir Holocaust anma gününde değerli büyüğümüz, rahmetli Nedim Yahya'nın konuşmasında bir bölüm beni çok etkilemişti.

Nedim Yahya, Toramızın Devarim bölümünde geçen bir cümleyi hatırlatmış ve açıklamıştı.

Cümle:

"Amalek'in sana yaptığını hatırla" idi

"Zahor et aşer asa leha Amalek"

Tora da yazdığı gibi, atalarımız Mısır'dan çıktıktan sonra Refidim denilen-yerde Amalek ve kavminin nedensiz ve ani saldırısına uğramışlardı.

Bu saldırıdan ve uyarıdan sonra Tora'mızda Amalek in ismine defalarca rastlıyoruz. Hatta Purim de okuduğumuz Megilat Ester bölümünde adı geçen vezir Haman ın da Amalek kavminden geldiği yazılıdır.

Amalek: izah edilemiyen nedensiz nefreti simgeler.

Üstelik -yine yazdığı gibi, "midor-dor"- çağlar boyunca karşılaşılacak bir düşmanlıktır Amalek'in düşmanlığı.

"Amalek'in sana yaptığını hatırla"

"Zahor et aşer asa leha Amalek"

Nedim Yahya'nın konuşmasından takriben 3 yıl kadar sonra bizim kuşağımızın Amalek'i kendini 1. kez gösterdi ve önce:

6 Eylül 1986 da

sonra Ağustos 2003 te Diş Hekimi Yasef Yahya'nın katlinde

sonra da 15 Kasım 2003 te 3 kez o konuşmayı hatırladım.

Ben 1986 da 30 yaşında cemaat yöneticisi olmaya aday genç bir adamdım. Yine böyle bir tatil dönemi idi ve İstanbul dışında olan abilerimiz bize Neve Şalom a gitmemiz gerektiği uyarısını yapmışlardı. Saldırıdan yarım saat sonra Neve Şalom a gelmiştim. Sizlerin bir kısmını ve Neve Şalom un iç kapısının hemen önünde görünen kanı hatırlıyorum.

Daha sonra 27 yıl boyunca bu anma törenlerinin hemen hepsinde burada idim. Bu da yaptığım 2. konuşma.

Ateş düştüğü yeri yakar.

Evet, 27 yıldır, günahsız, dua ederken katledilen, babalarınızı, eşlerinizi, dost ve akrabalarınızı anıyor, üzüntülerinizi acınızı paylaşmaya çalışıyoruz.

Yaşanan bu felaket; inkar edilmeyecek bir şekilde en fazla sizin kalbinizin derinliklerinde. Ve sürekli hissettiğiniz acının nedenidir.

Sizin aileler olarak 6 Eylül 1986 yı unutmanız mümkün değil.

1986'yı ve 2003 ü hatırlaması gereken bizleriz.

1986 dan bu yana, bilhassa diş hekimim ve dostum Yasef Yahya nın katlini yaşayan,

2003 te garip bir tesadüf sonucu yine yarım saat sonra Şişli beth Israel sinagogunda olan ben;

Bir Cemaat Yöneticisi,

Bir iş adamı,

Bir aile reisi ve en önemlisi bir baba olarak, aldığım her kararda, her girişimimde, çocuklarıma yön vermeye çalışırken; "sebepsiz nefret" in doğurabileceği olası gelişmeleri göz önüne aldım, - göz önüne aldık.

Eminim bütün yaşıtlarım, hepiniz aynı şekilde düşündünüz.

Kader hepimize yaşamımız süresince Tora'nın "Amalek'in sana yaptığını hatırla" emrini hatırlattı.

Şimdi bize düşen gelecek kuşakları da bilgilendirmek, uyarmaktır.

Muhakkak ki bu saldırılarda kaybettiğimiz kardeşlerimizin dini anma törenleri cemaat var oldukça zamanında yapılacaktır.

Ancak bunun yanında bizim cemaatimizin yaşamış olduğu bu üç felaketi de konuşmak, anlatmak, hatırlamak, irdelemek zorundayız.

Yaşamlarını, pek doğal olarak, mantıki "sebep-sonuç" ilşkisine bağlayan, "sebepsiz nefret" in, ne kadar acımasız, ne kadar mantıksız, nasıl birdenbire ortaya çıkabileceğini bilmeyen gençlerimiz, çocuklarımız ve onların çocukları 1986 yı ayrıntıları ile bilmeliler. Çünkü:

"Zahor et aşer asa leha Amalek"

Sözlerime son verirken, 6 Eylül 1986 tarihinde kaybettiğimiz büyüklerimizin önünde saygı ile eğilir, siz sevgili ailelere 27 yıl sonra bile ihtiyacınızın olduğunu bildiğimiz sabrı Yüce Tanrı'dan dilerim.