Enstitünün açılışı dolayısıyla Turizm ve altyapı alanında yatırımlar yapan Özaltın Holding'in Berlinde kurduğu Uluslararası ve Kültürlerarası Diyalog Enstitüsü, Federal Meclis İlişkiler Komisyonu'nda 5 Mart’ta Berlin’de bir toplantı düzenlendi.

'Müslüman, Hıristiyan, Yahudi-Barış Mümkün’ başlığı altında yapılan toplantıda Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, Özaltın Holding Yönetim Kurulu Başkanı  Nuri Özaltın bir konuşma yaptı.

Toplantıya ayrıca, Federal Meclis Dışilişkiler Komisyonu Başkanı CDU’lu Ruphrecht Polenz, Türkiye’den Süryani Kadim Cemaati Ruhani Reisi Yusuf Çetin, Türk Musevi Cemaati Başkanı İshak İbrahimzadeh, Rum Ortodoks Kilisesi mensubu, Türkiye Vakıflar Meclisi üyesi Laki Vingas katıldı. Cefi Kamhi ve Denis Ojalvo'da toplantıda bulunanlar arasındaydı.

Türk Musevi Cemaati Başkanı İshak İbrahimzadeh'nin de konuşma yaptığı toplantıda Sayın Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç'ın sözleri ilgiyle dinlendi

Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, 5 Mart 2013’te Uluslararası ve Kültürlerarası Diyalog Enstitüsü tarafından Berlin’deki Alman Federal Meclisi Dışişleri Komitesi Konferans Salonunda düzenlenen ''Müslümanlar, Yahudiler ve Hristiyanlar: Barış Mümkündür. Geçmiş ve mevcut durumda barış içinde birlikte yaşamanın örnekleri- Geleceğe dair perspektifler'' konulu konferansta, gelen bir soruya yanıt vererek, Türk-Yahudi ve Türkiye-İsrail ilişkilerini değerlendirdi (Kaynak: Anadolu Ajansı)

"Bizim sizin inancınıza aykırı gelen, Musevi dostlarım için söylüyorum, hiçbir düşüncemiz olamaz. Sizi incitecek hiçbir sözümüz de olamaz. Yani inancınıza veya sizi var kılan bazı sebeplere biz kesinlikle karşı çıkmayız. Sizi rencide edecek hiçbir söz de söylemeyiz. Peki sen böyle diyorsun ama işte filan şöyle konuşmalar yaptı, biz bundan fevkalade alındık. Ona karışılık cevabım şudur; Bizim bir hükümetimiz var. İsrail'in de bir hükümeti var. Dünyada pek çok ülke ile bizim ilişkimiz var. Şu anda Türkiye küresel bir aktör olma, elbette iddiasında değil ama dünya siyasetinde, dünya barışında küresel krizlerin çözümü noktasında Türkiye, geçmişe göre çok daha dikkat çeken bir ülke. Sözü dinlenen, sözüne itibar edilen bir ülke. Her hükümet birbirini bazı konularda eleştirebilir. Yani (sen yanlış yapıyorsun, sen şunu yapıyorsun, sen bunu yapıyorsun) diyebilir. İsrail hükümeti Türkiye'deki hükümeti bugün veya geçmişte nasıl rahatlıkla eleştirebiliyorsa, biz de İsrail'deki hükümeti, yani yöneticilerini eleştirmiş olabiliriz. Bunu çok kuvvetli olarak yaptığımıza inanıyorum.''

Hükümetlerin icraatına ve programlarına bakılarak eleştirildiğini veya takdir edildiğini belirten Arınç, ''Şunu emin olun ki başbakanımız da bakanlarımız da sizin kutsal inançlarınıza aykırı gelecek hiçbir sözü o amaçla söylememiştir. Ben bu sözünün taahhüdünü veriyorum. Ancak bugünkü İsrail hükümetinin bundan öncekinin, bazı uygulamalarına karşı en sert eleştirileri yaptık, bundan sonra da yapabiliriz. Bu 'yeni yerleşim merkezlerini yapma' dediğimiz zaman yapıyor olmalarından kaynaklanabilir. Bize göre yanlış bulduğumuz her şeyi sorumlusu İsrail hükümeti görmek suretiyle ortaya koyabiliriz. Bundan dolayı lütfen bizi kınamayın. Ama İsrail'i var eden sebepleri sorgulayamayız. İsrail’in Musevilerin kutsallarına kesinlikle dil uzatamayız. Bugüne kadar yapılmış, bundan sonra belki yapılmamasını ümit ettiğimiz ama gelişmelerin iki tarafta bağlı olduğu söylemeliyim, sizi üzecek hiçbir söz, hiçbir davranış bundan sonra olmayacaktır'' ifadelerini kullandı.

Buna inanılmasını isteyen Arınç, İsrail’in önemli bir devlet olduğunu ancak Türkiye'nin Almanya'nın ve Fransa'nın da önemli devletler olduğunu, diyalog kapılarını açık tutulmasını amaçladıklarını, diplomatik yolla barışı sağlamak ve sorunları çözmek istediklerini kaydetti.