O günlerde tek bir ülke, Osmanlı İmparatorluğu; dini, soyu, kültürü, dili farklı bu göçmenlere kucak açıyor, Sultan II. Bayezid tüm eyalet yöneticilerine hitaben yayınladığı emirle şöyle buyuruyordu:

İspanya Yahudilerini geri çevirmek şöyle dursun tam bir içtenlikle karşılanmaları aksine hareket ederek göçmenlere kötü muamele yapacaklar veya en ufak bir zarara sebebiyet verecekler ölümle cezalandırılacaklar… (1)

İspanyayı terk edenlerin bir kısmı önce komşu ülke Portekiz'e yerleşti. Ancak aradan 4 yıl geçmeden, İspanya Prensesi ile evlenen Portekiz Kralı Manuel 5 Aralık 1496'da imzaladığı fermanla "...Yahudilerin ve Müslümanların ülkeyi on ay içinde terk etmelerini..." ilan ettiğinde oradan da ayrılan Yahudilerin büyük bir çoğunluğu yine Osmanlı İmparatorluğuna geldiler ve Osmanlı’yı vatan olarak seçtiler.

Akdeniz korsanlarının eline düşerek hayatlarını kaybedenler ile Kuzey Afrika sahillerinde Fas ve Protestan olduğundan Katoliklere hasım olan ve Hollanda'ya yerleşenler dışında İberik Yarımadasını beş yıl içinde terk eden Yahudilerin büyük çoğunluğu Osmanlı topraklarında kendilerine yeni bir vatan buldular.

Papalık kontrolüne girmesinden sonra 1537'de Apulya'dan kovulanlar, 1542'de Ferdinand'ın Bohemya'dan ülke dışı ettikleri, 1881-1891-1897-1903 pogromları ile 1907 Bolşevik ihtilalinde Rusya'dan kaçanlar Edirne'ye, İstanbul'a, Selanik'e ve ülkenin diğer kentlerine yerleştiler.

Kanuni Sultan Süleyman Mart 1556'da, Papa olur olmaz bir dizi kararname ile Yahudi yaşamına kısıtlamalar getiren Papa Paul IV'e bir mektup göndererek Osmanlı Tebaası ilan ettiği Ancona Marranos'larının derhal serbest bırakılmasını talep etti. Papa, dönemin süper gücü Osmanlı Sultanı'nın isteğin kabul etmekten başka çare bulamadı. Kanuni'nin Mohaç ovasında Macar ordusunu tamamen yok ederek (1526) Budin'i kuşatmasından sonra Jozef ben Salomon Eskenazi (Yosef ben Slomo) başkanlığında bir heyet Foldvar mevkiinde Kanuni'yi karşılayarak Budin Kalesi ve kentinin anahtarlarını kayıtsız ve şartsız kendisine teslim etti. Kanuni de bir fermanla, tarihe Alman oğlu diye geçen Salomon Eskenazi ve ailesini ve nesilden nesile sülalesini her türlü vergiden muaf tuttu. Bu ferman, daha sonraki padişahlar tarafından da yenilendi. 2

(1) Abraham Danon, Yossef Daath dergisi (Edirne, 1888) sayı 4

(2) 1155 (1742) tarihli yenileme fermanı Müzemizde sergilenmektedir.