You are using an outdated browser. For a faster, safer browsing experience, upgrade for free today.

TÜRK-SEFARAD MÜZİĞİ (MÜZİK)

ROMANSA GELENEĞİ

15. yüzyıl İspanya’sında hâkim olan müzik kültürü “Romansa” adını taşıyordu. Romansalar her biri bir hikâye anlatan uzun şiirlerdi. Güncel acılar, aşklar, dedikodular uzun uzun bu şarkılarda tasvir edilirdi. Günümüze kadar gelebilmiş ‘Romansa’lara baktığımızda bu şarkılarda sürekli tekrarlanan basit melodiler görmekteyiz.

Osmanlı İmparatorluğu’na yerleşen Yahudiler beraberlerinde getirdikleri ‘Romansa’larla bu toprakların müziğini harmanlayarak bugünkü Sefarad Müziğini oluşturdular.

Türk-Sefarad müziği temel olarak ikiye ayrılır: Halk Şarkıları olan Kantikas ve sinagoglarda icra edilen dini müzik. Kantikasların dili Judeo-Espanyol iken sinagoglarda icra edilen dini müziğin sözleri çoğunlukla dua oldukları için İbranice olmuştur. Bugünkü Türk-Sefarad müziğini dinleyenler yoğun bir Türk Sanat Müziği ve Balkan müziği etkisini hissedebilirler ki bu da kültür etkileşiminin güzel bir örneğidir.

OSMANLI İMPARATORLUĞU’NDA

Osmanlı İmparatorluğu’nda, şarkılar aşk, dedikodu, kıskançlık, güncel hayattan kesitler, doğum, ölüm, kadın-erkek ilişkileri ve duygularını kapsayan temalar içererek bestelendiler. Bu şarkılarda göze çarpan en önemli özellik, melodi ne olursa olsun, şarkı sözlerinin mutlaka Judeo-Espanyol dilinde olması idi.

DİNÎ MÜZİK

Dini müziği başlıca iki grupta incelemek mümkündür.

Birinci grup dini müzikler aile halkı tarafından Yahudi bayramları sırasında bir araya geldiklerinde söylenmektedir. Genel olarak ya o bayramın önemini vurgulayan sözleri vardır ya da o bayrama has olan gelenekleri anlatırlar. Şarkılarda kullanılan dil Judeo-Espanyolcadır.

İkinci grupta yer alan dini müzikleri sadece sinagoglarda duyabilirsiniz. Dini müziklerde dil her zaman İbranice olmuştur. Çok ender olarak İbranice ilahilerin içinde tercüme niteliği taşıyan Judeo-Espanyolca sözlere rastlanılabilir. Sinagoglarda söylenen ilahilerin hepsi Türk Sanat Müziği makamları ile icra edilmektedir, yıllar içinde bu ilahileri icra eden hazanlar imamlarla birlikte eğitim almışlar ve Türk Sanat Müziği makamları ile besteler yapmışlardır.