You are using an outdated browser. For a faster, safer browsing experience, upgrade for free today.

İzzet Bana’nın yapmış olduğu çalışmalar ışığında Yahudi toplumunun kültürel hayatında çok önemli bir yeri olan tiyatronun 1946 itibariyle gelişimini ortaya koyan 352 gösteriyi listeleyen bu tabloya ulaşılmıştır. Bunların arasında komedi ve dram türünde tiyatro oyunları, dinsel konularla ilgili öğretici oyunlar, çocuk oyunları, okuma tiyatrosu biçiminde konferanslar, müzikaller, skeçlerden oluşan kolajlar ve danslı gösteriler yer alır.

Derneklerin çatısı altında gerçekleştirilen etkinlikler 1946 yılından itibaren göze çarpmaktadır. 1946’dan 1970’lere değin oyunların sahnelenmesinin altında üniversiteli gençlerin bir araya gelip tiyatro yapma isteği dışında bir amaç yoktu. Bu oyunlar yardım kollarının, gençlik kulüplerinin çatısı altında hem kültür olayı olarak hem de gelir getirsin diye, ihtiyaçlılara yardım amaçlı sahnelenirdi.  Oyun türlerini dönemin Türk ve yabancı eserlerini, o yıllarda izlemeye gittikleri tiyatroları temel alarak seçiyorlardı. En eski temsil 1946’da sahnelenen Müçteba Selahattin’in Yağ Kandili oyunudur. Arkadaşlık Yurdu Derneği tarafından sahnelenmiştir. Ayrıca aynı dönemde Yahudilikle ilgili oyunlar da sahneleniyordu. Bu oyunların bir kısmı dini hikayelere dayanmaktaydı, bir kısmı ise soykırım ve antisemitizm gibi konularla ilgiliydi.

Tüm bu oyunlar ilk jenerasyon tiyatro ekibi olan Yuda Senegör, Robert Sussi, Albert Levi, Hayim Eskenazi, Filon Kohen tarafından sahneye kondu. Bunlardan “Unutulmayan Işıklar”, “Hopital Rambam”, “Los Maranos ve “II. Beyazıt” Toplumumuz üyeleri tarafından yazılmış özgün metinlerdir.

1960’lar itibariyle Yahudi Toplumu içinde kendi kültürü ve dili ile ilgili bilinçlenme hareketi başladı. Bu dönemde yardımlaşma derneklerine ek olarak toplumun kendi içinde sosyalleşmesine yönelik yeni dernekler kuruldu. (1960’ta Kültür Sanat ve Or-Ahayim Hastanesi Gençlik Kolu, 1963’te Yıldırım Spor Kulübü, 1966’da Dostluk Yurdu Derneği, 1975’de Göztepe Kültür Derneği) Derneklerin içinde kültürel etkileşim güçlendi, tiyatro ailesi daha da genişledi. Tiyatro geliri ile bu kez, yapılan yardımların yanı sıra oyunların masrafları karşılanıp, daha büyük prodüksiyonlar yapılmaya başlandı. Aynı zamanda her dernekte ayrı olarak tiyatro oyunları sahnelendi. Bu aralarında dostça bir rekabet başlatarak hem tiyatro etkinliklerinin sayıca artmasını hem de niteliksel olarak gelişmesini sağladı. Arkadaşlık Yurdu Derneği’nin yeni mekanında oda tiyatrosu niteliğinde oyunların oynanabileceği küçük bir sahne kuruldu.

Daha büyük prodüksiyonlar için Atlas Sineması, Ses Tiyatrosu, Emek Sineması,

Union Français gibi mekanlar kullanıldı. Derneklerin yönetim kurulları, çalışmaların halkla ilişkileri ve finansal konularında destek verirdi.

Bu dönüşümü takiben, 1970’lerin sonu itibariyle toplumumuzda tiyatro faaliyetlerinin amacı ve içeriği değişmeye başladı.  Oyunlar daha çok Sefarad toplumunu güncel olarak ilgilendiren konularla ilgili seçilmeye ya da yazılmaya başlandı. Toplumun kendi içinde sosyalleşmesi ve bilinçlenmesi ön plana çıktı. Oyunlarda dil olarak Türkçe’nin yanı sıra Ladino kullanılmaya başlandı. Bu değişimin en büyük göstergesi, 1977’deki Fikso, 1978’deki Kula‘930 ve 1980’lerde kurulan, otantik Sefarad ezgilerini araştırarak günümüze kazandıran

Los Pasharos Sefaradis müzik grubunun çalışmaları olmuştur.

1977’de Dostluk Yurdu Derneği tiyatro ekibi tarafından yapılan Fikso adlı deneme, dört kadının bir araya gelerek, kağıt oynarken dedikodu yaptıkları bir ev toplantısının canlandırıldığı 15 dakikalık, Ladino dilinin kullanıldığı bir skeçti. Fikso daha önce yapılan oyunlardan farklı olarak güncel bir deneme olarak ön plana çıkıyordu ve toplumumuza dair eleştirel bir yaklaşımı vardı.

 Fikso’nun hemen ardından gelen yine Dostluk Yurdu Derneği bünyesinde yapılan 1930’larda Galata’daki bir Yahudi mahallesini anlatan ve İzzet Bana’nın yönetmenliğini üstlendiği Kula’930 müzikali ise İstanbul sahnelerinde tamamen Ladino lisanında oynanan ilk oyundur. Kula aynı zamanda toplumun kültürel değerlerini yansıtan Djudeo Espanyol şarkıların da dahil edildiği bir müzikaldir.

1946 – 2022 yılı arasında şu ana kadar erişilen bilgiler ışığında Türkiye’de oynanan 352 oyunun yapımcı derneklere göre dağılımına dair istatistiğe gelince:

  1. Her ikisi de yardım dernekleri olan Sedaka Umarpe Yardım ve Bakım Hayır Cemiyeti ve Or-Ahayim Hastanesi Kültür Sanat Derneği’nin yapımcılığında 1946-1977 yılları arasında sahnelenmiş toplam 20 oyunun bilgilerine erişildi. Bu oyunlardan sekizi dini metinlere ve Yahudilikle ilgili toplumsal konulara dayanmaktaydı. Yahudiliğe dair daha çok dini konular tercih ediliyordu. Bunun nedeni dernek yöneticilerinin isteklerine dayanıyordu.
  2. 1957-1995 yılları arasında Arkadaşlık Yurdu Oyuncuları’nın sahnelediği 38 oyundu. Bunlardan dördü Yahudi dini ve tarihi ile ilgili konular üzerinedir.  Arkadaşlık Yurdu Oyuncuları, tiyatro yapmak için bir araya gelen ve sadece üniversiteli gençlerin kabul edildiği, döneminin en önemli tiyatro grubudur.  Türkiye’de sahnelenen oyunları yakından takip eden bu grup absürd tekstler dahil olmak üzere dünya tiyatro edebiyatından seçilmiş çok çeşitli oyunlar sahnelemeyi tercih etmişlerdir.
  3. 1968-2013 yılları arasında faaliyet gösteren Dostluk Yurdu Derneği’nde 74 oyun sahnelenmiştir ve bunların 60’ı Yahudilikle ilişkili konular üzerinedir. Bu dernek diğerleri arasında Göztepe Kültür Derneği ile birlikte sayıca en çok tiyatro etkinliğinin gerçekleştiği dernektir.
  4. Dostluk Yurdu Derneği çatısı altındaki gruplar Yahudi toplumunun geleneklerini ve sosyal hayatını temel alan birçok oyun sahnelemiştir. Yine bu dernek kalabalık ekiplerle büyük prodüksiyonlar ve müzikaller sahneleyerek gençleri bir araya getirmeyi özellikle misyon edinmiştir. Bunların içinde Broadway müzikalleri ve dini konuları içeren prodüksiyonlar yer alır. 1993 yılında sahnelenen “Yosef’in Renkli Rüyaları” ve 2007 yılında AKM’de geniş topluma açık olarak sahnelenen “Masada” en önemli örneklerdendir.
  5. 1964-2022 yılları arasında Yıldırım Spor ve Kültür Derneği’nde sahnelenmiş 31 oyuna erişildi. Bunlardan 23 tanesi Yahudilerin sosyal hayatı ve II. Dünya Savaşı’ndaki tecrübeleri gibi konular üzerinedir. Bu dernek kapsamında da birçok özgün oyun yazılmıştır.

 

Ayrıca bu dernekten çıkan bazı kişiler daha sonra Alkışlar Tiyatrosu adında bağımsız bir topluluk da kurmuştur. Bu derneğin sahnelediği en önemli oyunlardan birisi, özgün bir metin olan “Şeytana Uyma” adlı oyundur. Bu oyun Lions Amatör Tiyatro ödülü almıştır.

  • 1994-2011 arasında Hahambaşılık Sanat Gönüllüleri okuma tiyatrosu biçiminde konferanslar gerçekleştirmiştir. Bu şekilde 17 etkinlik yapıldı. Yahudi tarihi ve dinine dair konularla ilgili toplumumuzu bilinçlendirmek amaçlı yapılan bu çalışmalarda, konular teatral biçimlerde ele alınarak izleyenlerin ilgisini canlı tutmak hedeflenmiştir.
  • 1987-2022 arasında Göztepe Kültür Derneği’nin 77 gösterisine ulaşıldı. Bunlardan 71’inin konusu Yahudi gelenekleri ve antisemitizm ile ilgilidir. Bazıları Ladino dilinde oynanmıştır. Bu dernekte aynı zamanda çocuk oyunlarına da önem verilmiştir. Ayrıca, yine bu dernekte sahnelenen gösterilerde Yahudilerin halk dansları da yer almıştır.

 

Son dönemde bu dernek Türkiye Yahudilerinin tarihine ait trajik olayları gösteren oyunlar da sahnelemiştir. Örneğin bunlar arasında en dikkat çeken örneklerden birisi “Struma” adlı oyundur.

  • 1954-2022 arasında Ulus Musevi Okulu’nda sahnelenmiş 68 oyun mevcuttur. Bunları okulun tiyatro kulübü sahneye koymuştur. Son dönemde burada birçok Broadway müzikali İngilizce olarak sahnelenmiştir.
  • 1948-2009 yıllarında İzmir’deki tek Yahudi Derneği olan Liga’da sahnelenen 20 oyunun bilgisine ulaşıldı. Bunların özelliği çoğunluğunun geniş toplumdan profesyoneller tarafından yönetilmiş olmasıdır.
  • Ayrıca bunlar dışında 1992-2022 yılları arasında muhtelif gruplar tarafından ve çeşitli organizasyonlar kapsamında sahnelenmiş 17 oyuna ait bilgi mevcuttur.     

Şu ana kadar Türkiye’de sahnelenen toplam 352 gösteriye ulaşılmıştır. Bunlardan 233’ü Yahudi toplumunun geçmişine, dinine, geleneklerine ve kültürel yaşamlarına dair konular üzerinedir. Türk Yahudi Tiyatrosu, bu şekilde seyircisine kendi tarihini ve geleneklerini hatırlatarak, aynı zamanda kendisine eleştirel yaklaşarak, hicivle kültürümüzün devamlılığını sağlamaya katkıda bulunmuştur ve bulunmaya devam etmektedir.

***Kaynak: İzzet Bana